Biz ki mutluluk bahçesinden gönüllü ayrılanlar Şimdi duyduğumuz kuş senfonileri bile hüzün verir Gökteki ulu tanrının aşkı ile yankılanır ibadet çağrıları Şimdi bize cennetten kovulmak öğretilir Olmaz bir dakika gücümüz mücadele etmeye Yıkılıp kalksak da ayağa yine tökezlemekten çekinmeyiz Kimine göre belki yeterince gözü kara da değiliz Affetmez günahlarımızı tanrı ya ondandır biliriz Herkes bayılır derslere vermeye ve tavsiyeler dizmeye Kuru bir tebessümle dinleriz zihni kopyalarımızı Düşünmek mi lanetimizdir yoksa duygularımız mı melun Görün artık anlayın bozulmuştur düzenimiz Gelmeyecektir huzur bize geri gayrı Her şey olur biter ve biz sadece izleriz
Konu Hakkında Bugünkü yazım gerçek hayatta beni tanıyan çoğu kişinin bir şekilde sohbet esnasında dinlediğini düşündüğüm bir konu hakkında. Temel olarak arkadaşlık, duygusal ve profesyonel ilişkiler ile aile ve akrabalık bağları hakkındaki yaklaşımımı ifade bu görüşe iç içe geçmiş halkalar teorisi adını verdim. i. Giriş Bu düşüncem 2017 yılını müteakiben çeşitli sebeplerle ortaya çıkmaya başlamakla, yakın çevreme karşı ilk kez ifade edişim 2018 yılının sonlarına tekabül ediyor. O zamandan beri, haklı iki eleştiri ile son halini vererek şu an daha tutarlı bir hal aldığını düşünüyorum. Modelimin önce ilk halinden bahsedip ardından yapılan eleştirileri ve nihayetinde vardığımı kararı sırasıyla anlatacağım. ii. Teorinin İzahı Sayısal kökenli olan veya en azından kimya dersi almış kimselerin çok daha kolay algılayacağını düşündüğüm bir model aslında bu teori. Zira model aslında bir çekirdeğin etrafındaki yörüngede merkezden dışarı doğru artan ve genişleyen şekilde sıralanmış halkaları temel...
en uzun gün de biter hemen fark etmez kimileri oysa başlar hemen geceleri uzamaya aylar sürer hissedilmesi bazen bitmeyecek sanılan o gün hissettirmeden kaçar ortalıktan yokluğu düşünülmezken mutluluğu ne de uzundu tutulmaya kurban edilmişçesine gölgede kalmışsa da ilk bakışta yaşayanlar için diridir hafızalarda en uzun güne dahi sığmaz en kısa anlarda yaşanan mutluluklar gel gör ki bitti seven için sevene rağmen ve sevilene göre geceler uzadıkça uzadı güneş ışığını kıstıkça kıstı sonu gelmez oldu karanlığın birazdan sökecekse de şafak ne sabır kaldı ne heyecan kavuşmaya kaynağına dünyanın belki başka yıldızlardan umulsa da medet hoş hepsi uzaktır dünyasına aşığın ne aydınlatmaya yeter ne de ısıtmaya ışıkları yüzü ağartmaz ya ışınları gönlü ferahlatmaz yoksunluğu bile sönmüşse aşk alevi deryalara süzülüp en uzun günlerden birinde sınır bekleyen ellere uzanmak ister kalp son kez olsun sarılmak için dileği sabittir artık dökülürken heceler dilden uzağında kalacak sevdanı...
Yorumlar
Yorum Gönder