ayrılmak deyince

Ayrılıklar vardır
Biri üzülürken diğeri sevinir
Beriki yanarken öteki soğur
Bizde ise sevgilim
İkimiz de azabındayız bu aşkın
Geçip gitmesine
Fırsat da izin de
Vermek istemeden
Kendi üzüntümüzde birbirimizi taşıyıp
Acılarını saracak
Bir merhem ya da bant olmadan 
Yalnız geceleri sarılıp sessizce
Fısıldarken gözlerimiz
Yıkılan hayallerimizi
Biten umut türküleri eşliğinde
Üzerine sis çöken geleceğimizi
İrislerimizde görmeye çalışarak
Yanıp haziranın ortasında
Ağlayıp gizleyerek birbirimizden
Belki yataktan doğrulacak
Mecalimiz bile kalmadan
Sonsuzluğa uğurlarken
En sevdiğim dediğimiz birbirimizi
Hafızanın yoktur şaşarı
Hatırlatır en tatlı günleri
Aniden açılan reklam penceresinde
Ya da bilinçli takip edilen
Sayfalarda, kağıtlarda
Mobilyaların kumaşında
Çıkılmamış tepelerin
Kadim manzarasında
Yatıyor kalkmak istemezcesine
Sadece bir sözle bitmeyen aşk
Elbette ki bir elvedaya muhtaç
Elvedaların en güzeli ise
Bol ateşli sevişmelerdir
Yanan sevenlerin değil
Onları yakmak isteyenlere
Sitem edip adeta
Tutuşur bedenler
Göz açıp kapatmak
Sevgiliye ayrıldığında
Bir ömür olur kalmak isteyene
Hoş, git diyen de olmaz ya
Dil kaç defa dese de öncesinde
Gönül kal diye dua eder daima
Varmaz işte o inatçı dillere
Döner ise seven köhne inine
Yılı doldurmuş kutsal bir günde
Aşk şiirlerinin hayalini kurarken
Acısını kelimelere döker
Kulağında bir şekilde ezberleyip
Manasını bilmediği sözlerin şarkısı ile
Bu sözler ki bilir
Yolunu bulacak ve kanatlanacaktır
Ulaşır muhakkak sevdiğine
O seven ki kımıldamış yerinden
Ne kadar değiştiğini
Bir kitabın perdelenmiş halini
İkinci kez izlerken fark ediyorken
Okur bu dizeleri
Ve dişleri meydana çıkar tebessümünde
Sevgilisinin
Hep görmek istediği

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk bahçesi

İç İçe Geçmiş Halkalar Teorisi

en uzun gün

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *