sunum odası

salonun genişliği
orantılıdır merdivenleri
büyükçe hoparlörler
sarkıyor tepesinden
yanda asılı oda parfümleri
birinin vidası gevşemiş
sırf bu sebeple
eğik duruyor
kusursuz olması beklenen
simetrik duvarlarda

nicedir kokusu sinmişti
yalnız kalınan anda
işlenen günahların
ve her gün hatırlatır
mikrofonun paraziti ile
havasız kalmış zihinlerde

uyuklamaya dönmüşken
vazgeçen kimdir şimdiden
şimdi mi gelecek mi
bakarken ama görmeden

koltuklar dizili
hem yan yana
hem de arka arkaya
birer sıra boşluklu
ilerliyorlar önlemli
sözde güvenlikli
yaşama ortamı sunmaya
heves eden tüm yapıcılara
zira dinleyene hesap vermek
böyleyken daha kolaydır

beyaz ekrana bir yansı düşüyor
tüm dikkatleri üzerine çekmiş
hem en sessiz ve hem
en renkli anında konuşmanın
kapının kolu çıt ediyor
ve yağlanmayı bekleyen menteşe
şiddetiyle bozuyor sükunu
ki her bozulan sükunun
huzursuzluk olmadığını anlıyor o an
anlıyor ve doyamıyor buna
kendinden geçmişçesine
salınımını izliyor
gözlere ipotek koyan
bu narin dilberin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk bahçesi

İç İçe Geçmiş Halkalar Teorisi

en uzun gün

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *