hayal kırıklığı

giderken gürültüsüz ve tatlı
bir hayalin vardı yine içinde saklı

günden güne sinsice pekişen
pekiştikçe gizlenmesi güçleşen

bazen bilmemek mutluluktu ansızın
öğrenince hissettirir kendini o an sızın

yalnız şafak yakmaz artık canını
düşünceler patlak vermiş zannını

o hayaller engellemiş nicesini boşa
gerçeği suratına yiyince düşme yaşa

eden ettiğini kendi etti bilmez mi
rüyalarda yaşarken sonu var görmez mi

ümitler doldurulmuş atılacak çuvala
her tarafa gam dökmüş haplar yutula

söylenenler mi yakar ey can seni ki onlar ellere
yoksa dilsiz riyakarlıklar mı gel deyiver dillere

kıvılcım çıktı mı bil ki götürecek hülyanı
berisinde sürükleyecek var olan her anı

onun hatırası düştükçe başa
artacak alevi yıktıkça şaşa

düşünecek olsan hata eğer bende mi
kaybetti sanma yok etti meğer bendemi

diyemez yaren dön etme özüne kötülük
harap etmiş dost beni derdi kafam taktı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk bahçesi

İç İçe Geçmiş Halkalar Teorisi

en uzun gün

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *