Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Senin gibi

Sızdım ansızın biten o şarapla Kaçtım yalnızım giden son umutla Yıktım kalp sızım yiten o hayatla Yazdım dalsızım düşen son yaprakla Baktım yanıldım tutan o yalanda Ahdım satıldın uyan yok yanında Bıktım usandım kaçan o düsturda Sardım kurtuldum yaran yok bahtımda Baldım tatıldım süzen o kaşığa Yıldım kurudum döken son bardağa  Kıydım uslandın bilen o sırlara Kandım inandım gülen o dudağa İçtim vuruldum donan o toprağa Diktim kuruldum kalan son yatağa Sektim dikildim yanan o soluğa Tektin sevildin yazılanlar sana

Etkisi

Mızrabımın vurduğu telden incedir sesin Her vuruşta çöktü derine hüznü meylerin Uzadıkça ezgisi düşmez oldu kulağımdan ritmi aşkın Bir bestesi oldu katilim bir de gözlerin

aşk

gözlerinde gördüm o aşk-u sefayı teninden kokladım o hoş rayihayı yüzünde okudum o fikr-i hüsnayı ellerinden içtim o zehr'ül sevdayı

huzur

geçer günler yine bekler yarının o ufkunu sohbet eder bize söyler işin en doğrusunu nice yüzler neşe eyler kararlıdır yolunu bulur göğe baktıkça mutluluğu ve huzuru karamsar olma hiç hep gül var yarını cennetin yaklaşınca göreceksin ne de iyi etmişsin söylenene bakma anlamı yok tuttuğun yesin amacın olsun bulmak mutluluğu ve huzuru

yirmi beş

Günlerden perşembe aylardan eylül idi Çıktın karşıma bir öğlen vakti Oysa yoktun hesapta hiç Meğer kimdin bilinmezdi Ciddiyetinle orantılı gülmelerin Yabancılıktan doğan gerilmelerin Bir de ben buradayım demelerin Görülmeye değerdi Seni görmek yirmi beş dakika Bazen bütünü bir rüya Çıkmaz oldu aklımda İsterim bir yirmi beş daha Kurallarım yıkılacak Belki yanlışlar yapılacak Gördüğümü hissetsen İçin sızlayacak Seni görmek yirmi beş dakika Şimdi özlemim o an'a Bitmez dertlerim derken Yıktın hepsini kökten Seni görmek yirmi beş dakika Seni beklemek ise yirmi yıl Seni istemek bir dakika Geçen her saatten asıl

bitaraf

sarhoş etmiş vicdanımı sahiliği ayrılığın dudaklarımdan çıkaracak şimdi tek bir yalanı "Sen" bir başıma oturmuşum kalemim yazmak için aklım unutmak için emrimi bekliyor "Seni" dökülen her kelime bir parça koparıp ahengi yakalayacak kaybolmaya sürüklenen "Benden" yine de esmiyor kahpe rüzgarı feleğin ne seni kaybediyor ne beni seriyor "Yeryüzüne" her gün sürecek mi sandın mı sevda baki olurdu içimdeki son bir umuttu "Gizlediğin" özü kıvılcımla başlayan ah bu kelebek etkisi yokluğa koşarcasına sönmeyeceği alevinden belli "Tarafımsın"

bir son olmuş habersiz

her şeyin başladığı yerler vardır ve de bittiği. verilen sözler vardır ve de unutulduğu yerler. gülmeler vardır ki sadece bir anlık ve de duraksattığı zamanı. anlar olur bazen sonsuzluk ve de hatırlanır dün gibi. unut diyen dostlar vardır ve de unutmam diyen gönüller. giden yarlar vardır ve de gelmekte olanları. şüpheler vardır haklı çıkan ve de hayal kırıklıkları. umutlar vardır günbegün azalan ve de özenle yıkılan. hayaller vardır çiçekler açar geceleri ve de kırılan dikkatsizce. hatıralar vardır anımsanır iyileri ve de sildirilir tek celsede. kelimeler vardır duyulan ve de içleri boş. boş bakışlar vardır saatlerce ve de görmek istenen. kimileri düşünmeye korkar ve de yalnızdır günleri. belki de bir gidişi vardır herkesin ve de habersizdir kimileri. her şeyin bittiği bir yer vardır ve de başladıkları

şehvani

Yıllar sonrası hayali gizlenmiş pencerede tutulmuyor şemsiyesi döküldükçe karların erittiği buzları bir çerçeveden fışkırıyor tamahkar davetleri çekiyor içine o lahza patlamak geliyor adeta bugüne bakıldıkça gelecek hatırlanıyor Allah'ım o şekiller ne kadar da andırıyor bir tebessümü arıyor eskiden de göremediği her bir hattı çekiyor ne kadar da güzellik var mı bir benzeri kendinden geçiliyor kararıyor pencere kim kapattı ışıkları fark ediliyor geleceği yok şimdi de olmadığı gibi sanki hep bir reklam arası bir varmış bir yokmuş gibi

şimdi gerçekler

bir bitiş olur bu hayır bir son gelmiş izinsiz içeri kapımdan gitmiş bütün biriken dostlar yıkılır elbet kurulan yozlar bir bakış kalır o da hatrıma yazılan çizilmiş alnıma çözüm olmaz şimdi kaçışlar duyduklarımı bil kim anlar

gidene veda

her gün dinlemeyi istedim o billur sesini her gün dinlemeye alıştım o çapkın kalbini hep dinlemeden izledim o utangaç gözlerini hiç görmek istemedin bendeki sevgini her ele gidişinde yalnız dönüşünü bekledim her dönüşündü ki unutturan günahları hep gitmek istedin kalmak değildi sana göre hiç bilemedin o an yaşattığın zevkleri her bakışın gönlümden bir taş koparırdı her gülüşün aleme kayalar yağdırırdı  hep sen olurdun etrafım gecem gündüzüm hiç yıldız yokmuş meğer senden evvel geceleri her tuttuğum dilek oldun yalnızlık perileri her düşümü sen etti görüp de çilemi hep diyordun seni beklemememi hiç istemedin duymayı söyleyeceklerimi her gidişine alıştım elbet vardı bir dönüşü her kısa sevişlerin şüphesiz yetecekti hep yok olacak şimdi tüm kalbimin içi hiç kimse sevilmeyecek artık senin gibi herkes meraklandı gittiğinden beri her şey anlamsızlaştı kaderimin yeri hepsi gerçek dediler dönmeyeceğin dahi hiçliğe sürüklendim yokluğundur sebebi

şarkı

yine bir gün doğar arşa bakan güneş yıllar geçtikçe filizlenen yazdıklarım var benim geçmiş gitmiş tüm hüzünlerin yerindeler şimdi açan çiçeklerim yıldızlarım var benim ey doğru gelsene sen de bizle söylesene cevabı bilenlerin yüzü hep gökyüzünde ah bir bilsem ben de ne dediğimi seninle yalnız ufka bakarken vardır bir dileğimde şimdi yalnız kalmak boş haydi tutun sen de bir elimi bırakmadan gel gidelim yol benim almaz geceler ne hoş yılmaz bekler seninle ahım olur ah ayrılık olmasa dünümde rüzgar esiyor iken tüller yanlanır iken bir düşünceden girip öbürüne akarken şimdi sen de söyle sen de gel katıl bizlere yarını bekleme ne boş sözlerin içinde saklı hikayelerim var benim bildiklerim anlatmadan anlayan sevdiklerim var benim

övgü

ah o gözlere ne şiirler yazılsın bakışlarının alevinden kaçılsın gelmezden evvel geçen günler sayılsın bir edeyim hepsini boş say yakılsın ah o kaşlara nice diller dökülür mızrak olur yiğide kalbi sökülür yar uğrunda koşan kısrağı dövünür ulaşana huzur dahi çok görülür ah o saçların bir yana sarkıtılsın etkisi kabarır telleri sakınsın nice yollar giden aşkını kazısın gel aklımı işgal et felek yakınsın ah o gülüşler yangınları söndürür her tebessümünde bir rüya görünür sevda bırakanı deliye döndürür çıkmamış canını kendine gömdürür ah o yıldıza ne dilekler satılsın bırakayım güneşi sen aydınlıksın gecenin bitimi sonraya bırakılsın sana varan yollar yürürken aşınsın

cevap

sabreden çehrelere güneşten bir ok damlar karaya kalmadan akın eder her bir yaşlar duyunun ötesine uzanmak ister başlar gelin kurtarın bendimi ey süzülen yaşlar o günü bekleyene şüphesiz sükun vardır sarf edip direnene mutlak bir ödül vardır dilberin yüzünden yiğidin çektiği vardır deme dünya boş elbet biter zamanı vardır düşlenen dillerde kalır ya en hoş tatlar uyanmak işten değil her yerde mermer taşlar pişmanın dönüşü yok gelir de beni taşlar söylenen masal değil şahidim olur kışlar o sesi dinleyene çelikten aman vardır yolları ona çıkana eşsiz huzur vardır geç kaldık deme bak son seherin vakti vardır dileyene azap dinleyene cevap vardır

yok

olmayacak sevdaya kor dökmeye lüzum yok şanssızın bir defa buluşmasına imkan yok yine fergat eyler düşler dönüp bir bakan yok doğmadan etmek tövbe yok sevap yok günah yok keyfe gıcır gelen yükte ağırdır tartan yok saklanan sözler kılıçtır dikkat et kesen yok kim bile içini yine bak ele güven yok sızlanma koca aslan dök derdi bilen yok

bilmek ve bilgi üzerine - 1

"gelmişiz bilinmeyenden gidiyoruz bilinmeyene." bilmek ki insanoğlunun ilk merakı, son meramı. ulaşabilmek hakikate; cehalet perdesini kaldırıp aydın kılarak zihnini. işlenmişi, hazırı, kullanılıp atılanı, bir ömür saklananı, öğrenileni, öğretileni, malumu, meçhulu, sarihi, zımnii... bitmek bilmeyen aşkla karşılıksız, her mekanda ve her lahzada, hissedilmek istenen en kuvvetli haz oluşuyla esir alıp arifleri en ücrasında mevcudatın kahredip bekleterek sabrını sınayarak kelebek gibi konar adeta.

öylesine

Hikayeler anlatılır dost meclislerinde. Bol kahkahalı, bol renklidir. İyi olanlar hatırlanmak istenir, özellikle de komik olanlar. Eniştenizi, dayınızı, amcanızı hayal edin. Ne zaman ciddiydi ki en son? Peki ya karşı komşunuz? Askerlik maceraları, çoğu yalanlaşmış okul hatıraları. İş yerindeki aksaklıklar. Üstün kendini düşürdüğü komik haller. Belki kasten belki sehven. Miras kavgası nerede? Peki ya gürültünüzden bıktımlar? Otorite reddi, yiyilen azarlar? Bunlar unutulur. Ya da hatırlanmak istenmez. Kişisine göre... Gerek de yok zaten. Amaç dünyayı güzelleştirmek olsun. İyilikler hatırlansın. Ve özellikle de komik olanlar. Örnekler çoğaltılır. Amacımız değil. Kalmıştır size tamamlamak. Durumun tespitini yaptık, sadece. Dileriz bol kahkalar.

bir şiir

sessizliğin bir aksı bu dinledikçe kaybolan bilmem ki rüzgar mı üşüdükçe var olan zindan olur sevdaya yaklaşınca yar olan çare midir feryadım gördükçe kahrolan bir handan yer etti o kutsiyetini zerdanın meydanları zehretti şifası denilen herbanın kulları ihanet etti aşkı yarattı diye erbabın mallarını telef etti o muktedir görülen ashabın sözlerini yalan etti riyakarlığı çoktur feryanın günlerini kara etti acem gözlü türkhanın

ümitlenmek üzerine

aynı konu hakkında kaçıncı yazım saymadım. takipçilerimden neredeyse sıfırlandığını düşünüyorum şu aralar. o yüzden herhangi birinin okurken sıkılması ihtimalini göz önünde tutmayacağım. ve bu yazımda yalnızca yazmak için, birkaç kelime dökmek için yazacağım. öncelikle değinmek istediğim birkaç husus var. sosyal medya aforizmaları denen bir gerçek var. bu hususu da kendi sosyal medya hesabım da belki birden fazla kez eleştirdim. ancak dediğim gibi bu olguyu reddetmiyorum. belki de ben de daha evvel ki yazılarımda tepeye tırnak içinde kendi aforizmalarımı paylaşıyordum. kapılmıştım bu popülariteye. her neyse. şu aralar yok işte. süslemiyorum. aslına bakarsanız uğraşıp didinmiyorum da bloğumu. dümdüz yazıyorum. çoğu yerde kuralları da ihlal ediyorum. geri dönüş alsam değiştiririm belki, kim bilir? ama yok ki... o halde, böyle devam; kafama göre. asıl konuya geçelim. ümitlenmek. sıradan bir eylem. hemen herkes için. en ufak bir davranıştan göze belli edilen davranışa kadar ceva...

sevilen için sevilen şeyler

hani derler ya, birini seviyorsun, sonra onunla ilgili her şeyi de sevmeye başlıyorsun. sevdiğin için sevdiğin şeyler oluyor yani hayatında, ertelediğin şeyleri de yapmak istiyorsun belki, tutunmak istiyorsun bir yerden hayata, çiçekler daha bir renkli oluveriyor, zorluklar kolaylaşmaya başlıyor, ve sonra gidip teşekkür ediyorsun, her şey diyorsun senin sayende, öyle biri olmalı hayatınızda, belki de var olan, anca,  henüz,  sizin onu bulamadığınız, biri.

fayda

konuşarak anlaşıyoruz en azından anlamaya çabalıyoruz ve tabii yine konuşarak fakat bazı zamanlar oluyor bekliyoruz ki "anlasın" belki bir bakış belki bir hareket çoğu zaman aslında kat'i bir hareketsizlik ile anlamsızca uzuyor muhabbetsizlikler duruyor saat yahut duruluyor beden uzaklaşıyor tenler nefesler soğuyor sesler kısılıyor işitilmiyor kalbin o heyecanlı tesiri ... ne dönmek olur kabahat ne kaybolmakta var bir yalan ne gitmeler affedilmeyecek günahat ne de sevi unutulacak bir an

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *