Mutluluk üzerine

amaç yönüyle mutluluk isimli bir incelemem vardı. özetle bu yazımda ancak büyük beklentilerin gerçek olması durumunda gerçekten mutluluğa erişebileceğimizi, diğer hallerdeki mutlulukların sahte ve geçici olduğunu savunmuştum.

aradan geçen zaman bana bunda pek de haklı olmadığımı gösterdi. elbette ki bunda, somut olaylar üzerinden yaptığım değerlendirmeler üzerinden genellemeye varmamın da etkisi var. o anki düşüncem bu yönde idi. fakat artık bunun pek doğru olmadığına inanmıyorum.

neden?
büyük beklentiler, gelmeyen günler... ne zaman mutlu olacak o halde bu insan? hiç gerçekleşmedi diyelim esas mutluluklar, o halde boşa mı yaşadı bu insan?
düşünüyorduk ya, gerçek olunca isteklerimiz sahip olacağımız mutluluğu başka hiçbir şekilde bulamayız diye, evet, doğru! çok doğru...

peki, ya vücut bulmazsa bu istekler oluşacak enkaz hakkında bir fikrimiz var mı?

...

atalar bilir, her zaman da bildiler, bizden çok önce bildiler. keşfettikçe gerçekleri yalnızca haklı olduklarını fark edeceğiz;

şimdi bize basit, sıradan ve hatta giderek anlamsız geliyor, ama her şey o kadar açık ki:
"damlaya damlaya göl olur."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk bahçesi

İç İçe Geçmiş Halkalar Teorisi

en uzun gün

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *