iki taşla bir kuş
nereden nereye...
edebi yazılarımı ve duygularımı paylaştığım bir blog olarak yola çıktığım bu alan adım adım kişisel bloga doğru evriliyor.
sessizce devam edeceğim, ne yapalım.
bugün twitterde bir flood olarak yayınlayacaktım aslında buraya yazacaklarımı. sonra da dedim ki, gerek yok milletin "timeline"sini işgal etmeye.
hoş, beri taraftan bu yazıyı daha evveldenki düşüncelerimin zıt şeklinde twitter profilimde de paylaşacağım. bunun da dolaylı olarak işgal yaratacağı düşünülse de tıklamak zorla değil, güzel takipçim.
her neyse. konuya girelim yavaş yavaş.
söze, bu dahil tüm genellemeler yanlış diyerek başlamak istiyorum. ne güzel paradoks. niçe bey dert görmeye.
bu devirde çok fazla bilgi dezenformasyonu var. muhtemeldir ki, gelecek kuşaklar bu dönemi incelerken, karışık bilgiler içinden "ayıklama" yaparak hakikatlere ulaşmaya çalışacak. dilerim ki çabaları sonuç verir.
niye aklıma geldi de bunları yazmak istedim? öylesine...
genellemelerle dolu bir yazıya devam ediyoruz.
millet olarak belli ki bir taşla iki kuş vurmayı çok seviyoruz.
birkaç sene evvel ygs-lys hazırlıkları içindeydik. sayısalcılar bilir, fizik çalışması ygs ile birlikte lys'ye de yöneliktir. tercih yaptığım bölümden hareketle coğrafya ve dil anlatım çalışmalarının da yine aynı şekilde olduğunu söyleyebilirim.
bu örnekler boşa değil tabii ki; aradan birkaç sene geçti. şimdi hukukta çalışmalarımız devam ediyor, edecek, etmeli vs.
derslerin bir kısmını alttan alanlar bilir, tamamlayıcı nitelikte dersler var. bunlarda da aynı şeyi yapmak istiyorum. yine bir genellemeye varıp yapmak istiyoruz diyeceğim. niye? çok basit. başka bir dersi çalışacağına otur ceza özel çalış ceza genel de aradan çıkmış olur. çok güzel, değil mi?
dediğim gibi bir taşla iki kuş.
ama şunun da farkında olmakta fayda var. alttan aldığım dersleri verebilmek için bu kullanacağım ikinci taş olacak.
niye mi buraya geldim?
bazen öyle zamanlar geliyor ki,
iki taşla anca bir kuşu vurabiliyorsun...
edebi yazılarımı ve duygularımı paylaştığım bir blog olarak yola çıktığım bu alan adım adım kişisel bloga doğru evriliyor.
sessizce devam edeceğim, ne yapalım.
bugün twitterde bir flood olarak yayınlayacaktım aslında buraya yazacaklarımı. sonra da dedim ki, gerek yok milletin "timeline"sini işgal etmeye.
hoş, beri taraftan bu yazıyı daha evveldenki düşüncelerimin zıt şeklinde twitter profilimde de paylaşacağım. bunun da dolaylı olarak işgal yaratacağı düşünülse de tıklamak zorla değil, güzel takipçim.
her neyse. konuya girelim yavaş yavaş.
söze, bu dahil tüm genellemeler yanlış diyerek başlamak istiyorum. ne güzel paradoks. niçe bey dert görmeye.
bu devirde çok fazla bilgi dezenformasyonu var. muhtemeldir ki, gelecek kuşaklar bu dönemi incelerken, karışık bilgiler içinden "ayıklama" yaparak hakikatlere ulaşmaya çalışacak. dilerim ki çabaları sonuç verir.
niye aklıma geldi de bunları yazmak istedim? öylesine...
genellemelerle dolu bir yazıya devam ediyoruz.
millet olarak belli ki bir taşla iki kuş vurmayı çok seviyoruz.
birkaç sene evvel ygs-lys hazırlıkları içindeydik. sayısalcılar bilir, fizik çalışması ygs ile birlikte lys'ye de yöneliktir. tercih yaptığım bölümden hareketle coğrafya ve dil anlatım çalışmalarının da yine aynı şekilde olduğunu söyleyebilirim.
bu örnekler boşa değil tabii ki; aradan birkaç sene geçti. şimdi hukukta çalışmalarımız devam ediyor, edecek, etmeli vs.
derslerin bir kısmını alttan alanlar bilir, tamamlayıcı nitelikte dersler var. bunlarda da aynı şeyi yapmak istiyorum. yine bir genellemeye varıp yapmak istiyoruz diyeceğim. niye? çok basit. başka bir dersi çalışacağına otur ceza özel çalış ceza genel de aradan çıkmış olur. çok güzel, değil mi?
dediğim gibi bir taşla iki kuş.
ama şunun da farkında olmakta fayda var. alttan aldığım dersleri verebilmek için bu kullanacağım ikinci taş olacak.
niye mi buraya geldim?
bazen öyle zamanlar geliyor ki,
iki taşla anca bir kuşu vurabiliyorsun...
Yorumlar
Yorum Gönder