Yalanı kabul mümkün mü?
Yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu öğrenerek büyüdük biz. Birkaç kez girişimde bulunsak da ufak cezalar alarak doğrudan sapmamaya devam ettik. Yalan söylemedik büyüyünce de. Ve de bir hata yaptık, kırdık bu kuralımızı, en büyük yalanı kendimize söyledik: herkesi kendimiz gibi zannettik. Yalancılarla karşılaştıkça şaşırdık, anlamadık çoğunu. Doğru olanı öğrenmiştik biz, o halde bu insanların yaptıkları neydi? Kızdık onlara, uzak tuttuk kendimizden; yeri geldi, dışladık. Nice verilen sözleri işittik geleceğe dair, hepsi bozulup devam etti yalanlar... Ve gün geldi biriyle karşılaştık. Dürüst olan biriyle. Kendimizi hatırlattı bize. İlgimiz arttı önce ve vakit geçtikçe sevmeye başladık onu. Ortak hayatımız oluşmaya başladı. Sonunda hoşnut olduk. Her şey olması gerektiği gibiydi artık. Bir-iki sefer şüphe ettiysek de doğrular gözüktü daima ve net bir şekilde. Her zaman mantıklı açıklamalar vardı, kulağa hoş gelen sözlerle. Yalancıları hatırladıkça öfkelendik, daha sıkı sırıldık birb...