Amaç yönüyle Mutluluk



Kıymetli okuyucularım,
Sevgi ve mutluluk sizden eksik olmasın.

Bu yazımda fikrimi belirtmek isteyeceğim bir husus var. Kıyasa tabi bir husus. Elbette ki, farklı görüşler belirtilebilir; ancak ben kendi görüşümü açıklamak istiyorum.

Mutluluğun ne kadar önemli bir duygu olduğunu elimden gelen her fırsatta belirtiyor, bu konuya dikkat çekmek istiyorum. Mutluluk üzerine düşünürken, aklıma mutluluğun geliş yolları geldi. Bunları gruplandırdım haliyle; ilki uğraşı sonucu kazanılan mutluluk ve diğeri beklenmedik mutluluk. İlkine asıl amaç mutlulukları, ikincisine de tesadüfî mutluluklar ya da sürprizler diyebiliriz.

Bu mutlulukların bize getirdiği iki önemli sonuç vardır. İlki mutlak(ya da mükemmel) mutluluk, ikincisi ise geçici(ya da cüzi) mutluluk.

Mutlak mutluluğu tanımlayacak olursak, mutlak mutluluk insanın mükemmelidir. Ancak bu hedefine ulaşırsa mutlu olacağı, bu amaç uğrunda karşılaşacağı hiçbir mutluluğun onun kadar mutlu edemeyeceği mutluluktur. Kesin mutluluk sağlar ve diğer kişilere zarar vermediği sürece – mutluluğun meşruluğu zararsızlıkta yatar – toplumu da mutluluğa iter.

Geçici mutluluk ise, sosyal bir canlı olan insanın diğer insanlarla olan ilişkileri sonucu elde ettiği mutluluktur. Bazı zamanlarda bu mutluluklarda mutlak mutluluğa ulaşma yolunda kırbaç etkisi yapabileceği için küçümsemek doğru değildir.

İnsan hayatı boyunca, sınırsız sayıda mutlak mutluluğu amaçlayabilir. Bu tamamen, onun aklıyla düşlediği isteklerine bağlıdır. Geçici mutluluklar ise sınırlı sayıdadır. Çünkü tamamen bireye bağlı değil, çevrenin de etkisi altındadır.

Şimdi meselemize geçelim. Bu kazanım yollarından hangisi bizi daha fazla mutlu eder? Biraz inceleyelim.

Uğraşı sonucunu kazanılan mutlulukta tanımımızda da belirttiğimiz gibi bir amaç vardır. O da şüphesiz ki mutlu olmaktır. Asıl mutluluğu kazanmak. Bunu elde etmek için çeşitli yollara girer, birçok araç kullanırız. Netice ne olursa olsun, bu kazanıma aday mutluluk, bir haktır artık. Sonuçta burada vakit ayırma, çabalama, gayret etme, planlar kurma ve bunlara ilişkin birçok “kafa yorma” durumu vardır. Ve muhakkak ki, olumsuz bir sonucun gerçekleşmesi durumunda vereceği maddi ve manevi zarar yıkıcı olacaktır. Ayrılan zamanın değersizleşmesi, maddi kayıp ve psikolojik dağınıklık gibi sayılabilecek çokça kötü haller…

Beklenmedik şekilde kazanılan mutlulukta ise farkında olmama söz konusudur. Genellikle burada 2. ve 3. kişilerin parmağı bulunur. Mutlu olmak gibi bir amaç yoktur. Zira bu durumlarda “haberdarlık” söz konusu değildir. Dolayısıyla beklenmediği için, böyle bir halin olmaması durumunda olumsuz bir sonuç olmayacaktır. Ancak yerine göre mutsuzluk anında yapılacak sürprizlerin de çok büyük mutluluklar getireceği de yadsınamayacak bir gerçektir.

Ufak çaplı olarak her ikisini de inceledikten sonra genel bir değerlendirme yapacak olursak, beklenmeyen bir mutluluk, uğraşılan mutluluğu örtemez. Yani halen beklenmekte olan asıl mutluluğumuzu “ilgisi bulunmayan” sürprizler karşılayamaz. Bu durumda uğraşılan mutluluğun kutsiyetinden bahsedilebilir. Öyledir ki, tek bir amaç uğruna mücadele eden kişi, diğer hiçbir şeyden haz almayabilir. Alsa bile bunlar “geçici mutluluk” olacaktır. Lakin tekrar ediyorum ki, sürprizler için gereksiz diyemeyiz. Netice itibariyle sürprize odak olan kişinin “asıl” isteğini 2. ve 3. Kişiler tarafından bilinebilir veya bilinemeyebilir. Bilinmesi durumunda yapılacak sürprizler odaktaki kişinin asıl isteğini karşılayıp, onu mükemmel mutluluğa sevk edebilir. Yine odaktaki kişinin asıl isteği bilinmeden yapılıp, asıl isteğini teşkil eden sürprizler de onun mutluluğunu sağlayacaktır. Ancak görüldüğü üzere, burada bir olasılık söz konusudur. Sürprizler asıl mutluluğa “tesadüf eseri“ götürebildiği gibi, geçici mutluluklar da yaratabilirler. Fakat uğraşı sonucu kazanılan mutluluklar olasılığa bağlı olmaksızın mutlak mutluluğa götürecektir.

Gözüktüğü üzere uğraşılan mutluluklar, tesadüfî mutluluklardan daha fazla mutlu ederler. Uğraşılan mutluluklarda “ben”in uğraşısı muhakkak ki açıktır. Lakin bu konuda 2. ve 3. kişilere hiç mi rol düşmez? Kanımca bu kişilere de büyük roller düşer. Çünkü odaktaki kişinin istediği mutluluğu fark eden diğer kişilerin üstü kapalı ya da açık olarak ona destek olmaları gerekmektedir. Hele ki, mutluluğu tamamıyla 2. kişi sayesinde olacak ise bu durumda 2. kişinin odaktaki kişiye fırsat vermesi, bir şans tanıması gerekmektedir. Netice itibariyle; insan, diğer insanların mutluluğu ile mutlu olmayı başarabilen bir canlıdır.


Mutlu olduğunuz ve mutlu edebildiğiniz günleriniz eksik olmaması dileğimle,
Esenlikle…

Yorumlar

  1. Amaç için mutluluğu, tüm derslerini 5 getiren çocuğa ailesi tarafından alınan bisiklet gibi mi; yoksa tüm derslerini 5 getirmesi halinde kendisine bisiklet alma sözü veren aile gibi mi değerlendirmeliyiz?

    YanıtlaSil
  2. Çocuğun mutluluğunun bisikletle mi, yoksa bisikleti alan ailesiyle mi olduğuna bakmamız gerekir. Şayet çocuk bisikleti olduğu için mutlu olabileceği gibi, ona bisiklet alan ailesinin varlığı sayesinde de mutlu olabilir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk bahçesi

İç İçe Geçmiş Halkalar Teorisi

en uzun gün

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *