Zamansız zaman

Kıymetli okuyucularım,
Selamlar üzerinize olsun.
Sevginiz gönlünüze sığmasın.
Gülümsemeniz eksik olmasın.
Bu yazımda "bugün"ün üzerinde durmak istedim. Hepimizin bildiği üzere bugün Aralık ayının 11. günü. Farklı şeyler arayan insanoğlu mevcut takvimi kullanarak 11/12/13'ü buldu tabii. Bir kez daha böyle sıralanmış tarihin 2103'e kadar olmayacağını söyleyerek iyi de reklamını yaptı. İster istemez bazı anlamlar yüklendi, "RASTGELE BİR GÜN"e. Sevgililerin birbirine mesaj atması, bazı uyanıkların kendini affettirmek için araması, "o an"ı ölümsüzleştiren fotoğrafların çekilmesi, yepyeni sürprizler... nice hareketlere şahit olduk. Olmasak bile sosyal medya sağ olsun, şahit olmak zorunda bırakıldık. Reklam kokan hareketler döndü etrafımızda. Bayram havasıyla geçen bir gün gibi. Eleştiriyor muyum? Hayır. Ben de yaptım. Ben de mesaj attım, aradım vs. Ne anlayarak yaptığımız önemli. Şov mu? Duygu mu? Hangisini hissettik?

Fark etmemiz gereken neydi, peki? Bu rastgele bir günü tek bir kişiyle paylaşmak mı? Aradan yıllar geçtikten sonra: - Ben o gün şununla, şuradaydım... diyebilmek mi amaç? Yoo hayır... Bence değil. Farkında olmamız gereken dostlarımız olmalı. Yüzlerinde gördüğümüz gülümselemeler, bu gülümsemeye ne ölçüde sebep olduğumuz veya gülümsemeden aldığımız pay. Bunları düşünmek gerekirdi, fikrimce.

"Gavur icadı"na dönen özel günlerimiz ne kadar basitleşiyor. Ne kadar sınırlandırılıyor. Anlamını tek bir günde mi bilmek gerek insanların, insanlığın? Bence bu günlerin amacı bu değil. Bu gibi günlerin olsa olsa tek bir amacı olur. O da çevremizdekileri hatırlamak. Unutmak üzere değil, o günlüğüne hiç değil. Bir ömür boyu hatırlamak... Zamana sıkışmadan sevgimizi yaymak... Yoksa ne anlamı kaldı bu günlerin?

Hatalarımızı kabullenip, gerekeni yapmalıyız. Özrümüzü dilemekten çekinmeyip, küslükleri yıkmalıyız. Sevdiklerimize hak ettikleri değeri verip, hak ettiğimizi almalı, barış içinde yaşamalı.Yoksa bir günlüğüne rol yapmaya ne gerek var?

Sevelim, sevilelim a dostlar. Kimse kusursuz değil, kimse dört dörtlük değil. Doğrusuyla yanlışıyla, eğrisiyle büğrüsüyle insanları olduğu gibi kabul edip onları bu halleriyle sevelim. İnsanlığı sevelim. 1 kelime yazarak özetleyelim dünyayı: "sevgi" diye haykıralım gerçeğe. Ve birbirimize şu iki kelamı etmekten çekinmeyelim: Seni seviyorum.

Esenlikle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk bahçesi

İç İçe Geçmiş Halkalar Teorisi

en uzun gün

Bana e-posta gönderebilirsiniz

Ad

E-posta *

Mesaj *